rahim içi miyomlar, alparslan baksu

Rahim İçi Miyomların Tanımı ve Genel Özellikleri

Rahim içi miyomlar, rahmin kas dokusundan gelişen iyi huylu tümörlerdir. Bu yapılar, kadınların üreme çağında sıkça görülür. Miyomlar genellikle belirti vermez. Ancak bazı durumlarda ciddi semptomlara yol açabilir. Rahim içi miyomlar, özellikle rahim boşluğuna yakın yerleştiğinde, adet düzenini bozar. Aynı zamanda ağrı ve kısırlık gibi sorunlara da neden olabilir. Miyomlar, hormonlara duyarlı yapılar oldukları için, östrojen seviyesindeki artışla büyüme eğilimi gösterir. Bu nedenle genellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda ortaya çıkar. Menopoz sonrası küçülme eğilimi gösterirler.

Bu miyomlar, rahmin farklı bölgelerinde yerleşebilir. Yerleşim yeri, hem belirtileri hem de tedavi yöntemlerini etkiler. Rahim içini etkileyen miyomlar, submukozal olarak adlandırılır. Bu türler, rahmin iç tabakasını bozarak şiddetli adet kanamalarına neden olabilir. Diğer miyomlar, rahim duvarı içinde veya dışında yerleşebilir. Ancak rahim boşluğuna en yakın olanlar, adet düzeni üzerinde en fazla etkiye sahiptir.

Rahim İçi Miyomların Türleri

  • Submukozal Miyomlar: Rahim boşluğunun hemen altına yerleşir. Kanama ve kısırlık sorunlarına sıkça neden olur.
  • İntramural Miyomlar: Rahim kas tabakası içinde büyür. Karın ağrısı ve baskı hissine yol açar.
  • Subseröz Miyomlar: Rahmin dış yüzeyine doğru büyür. Genellikle belirti vermez, ancak büyüdükçe baskı oluşturur.

Miyomlar, her dört kadından birinde görülür. Bu oran, yaşla birlikte artar. 35 yaş üstü kadınlarda miyom gelişme riski yüksektir. Genetik faktörler, miyom oluşumunda önemli rol oynar. Annesinde veya kız kardeşinde miyom bulunan kadınlarda risk daha fazladır. Ayrıca erken yaşta adet görmek, obezite, D vitamini eksikliği ve doğum yapmamış olmak da risk faktörleri arasındadır. Hormon tedavileri ve bazı doğum kontrol ilaçları da miyom büyümesini tetikleyebilir.

Rahimde Polip Oluşumu ve Temel Bilgiler

Rahim polipleri, endometriyal dokudan kaynaklanan küçük, saplı veya geniş tabanlı oluşumlardır. Bu yapılar, genellikle rahim boşluğunun içinde gelişir. Polipler, menopoz öncesi ve sonrası dönemdeki kadınlarda görülebilir. Çoğu zaman iyi huyludur ancak nadiren kansere dönüşebilirler. Tanımlanması ultrason veya histeroskopi gibi görüntüleme yöntemleriyle mümkündür. Polipler tek başına oluşabileceği gibi, miyomlarla birlikte de bulunabilir.

Poliplerin oluşumu genellikle hormonal dengesizliklerle ilişkilidir. Özellikle östrojen seviyesindeki düzensizlikler, polip gelişimini tetikler. Ayrıca, kronik rahim içi iltihaplar da polip oluşumunda etkili olabilir. Bazı durumlarda poliplerin nedeni tam olarak bilinmez. Stres, bağışıklık sistemi sorunları ve çevresel faktörler de risk oluşturabilir.

Polipler ve miyomlar, benzer belirtiler gösterebilir. Ancak yapısal olarak farklıdırlar. Miyomlar kas dokusundan, polipler ise endometriyal tabakadan oluşur. Miyomlar genellikle daha sert yapıdadır. Polipler yumuşak ve daha küçüktür. Poliplerin büyüklüğü genellikle birkaç milimetre ile birkaç santimetre arasında değişir. Miyomlar ise daha büyük boyutlara ulaşabilir. Tedavi yaklaşımları da farklılık gösterir. Polipler genellikle histeroskopi ile kolayca çıkarılırken, miyomlar daha karmaşık cerrahi yöntemler gerektirebilir.

Rahim İçi Miyomlar ve Poliplerin Adet Düzensizliklerine Etkisi

Miyomlar, özellikle rahim boşluğuna yakınsa, adet döngüsünü belirgin şekilde etkiler. Rahim içindeki bu yapılar, endometriyal tabakayı bozarak düzensiz ve yoğun kanamalara neden olabilir. Kanamanın süresi uzar ve her ay yaşanan regl daha zor hale gelir. Aşırı kan kaybı, zamanla kansızlığa (anemi) yol açar. Kadınlar, halsizlik, yorgunluk ve baş dönmesi gibi belirtiler yaşar. Miyomlar büyüdükçe belirtiler daha da şiddetlenir.

Uzun Süren Adet

Submukozal miyomlar, endometriyumun düzenli şekilde dökülmesini engeller. Bu durum, regl süresinin uzamasına neden olur. Kadınlar 7 gün ve üzerinde süren adetlerle karşılaşabilir. Bu süreç, günlük yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürür.

Aşırı Kanama

Miyomlar, rahim kasılmalarını engelleyerek kanamanın durmasını zorlaştırır. Aşırı kanama, sık ped değişimi ve gece taşkınları ile kendini gösterir. Kanama yoğunluğu kadın sağlığı üzerinde olumsuz etki yaratır.

Ağrılı Adet Dönemi

Miyomların büyüklüğü ve konumu, adet sırasında sancıların artmasına neden olur. Kasılmalar daha şiddetli yaşanır. Ağrı, sırta ve bacağa yayılabilir. Bu durum günlük aktiviteleri kısıtlar.

Poliplerin Adet Düzensizliğine Etkisi

Polipler de adet düzenini bozar. Ancak etkileri miyomlara göre daha hafif olabilir. Polipler rahim iç yüzeyinde tahriş yaratarak ara kanamalara neden olur. Özellikle yumurtlama dönemlerinde lekelenmeler yaşanabilir. Bu durum, kadınların endişelenmesine yol açar.

Ara Kanamalar

Polipler, siklus ortasında veya cinsel ilişki sonrasında kanamaya neden olabilir. Bu tür kanamalar beklenmedik zamanlarda ortaya çıkar.

Lekelenme

Rahim içindeki polipler, endometriyumda hassasiyet oluşturur. Bunun sonucunda adet dışı lekelenmeler görülür. Lekelenme genellikle pembe ya da kahverengi renktedir.

Ağrılı Regl

Polipler, rahim içinde yer kapladığında kasılmalar daha yoğun hissedilir. Bu da regl döneminin ağrılı geçmesine yol açar.

Miyom ve Poliplerin Adet Döngüsüne Etkisi (Karşılaştırma Tablosu)

ÖzellikMiyomPolip
Adet SüresiUzunNormal veya hafif uzamış
Kanama MiktarıÇok fazlaOrta düzeyde
Ağrı SeviyesiŞiddetliHafif – Orta
Ara KanamaNadirYaygın
YerleşimKas dokusundaEndometriyumda

Rahim İçi Kitlelerin Diğer Belirtileri ve Yarattığı Problemler

Rahim içi miyomlar ve polipler, yalnızca adet düzenini bozmaz. Aynı zamanda çeşitli fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklara da neden olabilir. Özellikle büyüyen miyomlar, çevredeki organlara baskı uygulayarak yaşam kalitesini düşürür. Bu kitleler büyüdükçe kadınlarda sürekli rahatsızlık hissi oluşur. Göz ardı edilen belirtiler zamanla kronik hale gelir. Bu nedenle erken teşhis büyük önem taşır.

Pelvik Ağrı

Rahim içi kitleler, pelvik bölgede yoğun ağrıya yol açar. Özellikle adet öncesi ve sırası dönemlerde bu ağrılar şiddetlenir. Miyomlar rahim duvarına baskı yaptığında sinir uçları uyarılır. Bu durum ağrının kasıklara ve bele yayılmasına neden olur. Günlük aktiviteler zorlaşır. Kadınlar otururken veya yürürken bile ağrı hissedebilir. Uzun süreli ağrılar yaşam kalitesini ciddi şekilde bozar.

Sık İdrara Çıkma ve Kabızlık

Büyüyen miyomlar, rahmin ön kısmında yer aldığında mesaneye baskı yapar. Bu durum sık idrara çıkma ihtiyacı doğurur. Kadınlar geceleri birden fazla kez tuvalete kalkmak zorunda kalabilir. Bu durum uyku düzenini bozar ve yorgunluğa yol açar. Eğer miyomlar rahmin arkasında yer alırsa, bağırsaklara baskı yaparak kabızlığa neden olur. Dışkılama zorluğu ve karında şişkinlik hissi sıkça görülür. Bağırsak hareketleri zorlaştığında beslenme düzeni bozulur.

Kısırlık (İnfertilite) ile İlişkisi

Miyom ve polipler, rahim içi yapısını bozarak embriyonun tutunmasını engeller. Özellikle submukozal miyomlar gebeliği doğrudan etkiler. Embriyo rahim duvarına yerleşemez ve gebelik oluşmaz. Ayrıca fallop tüplerinin kapanmasına yol açabilirler. Polipler ise sperm hareketliliğini engelleyerek döllenmeyi zorlaştırır. Bu nedenle çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için bu kitlelerin önceden tespiti önemlidir. Tedavi edilmeyen miyomlar düşüklere de neden olabilir.

Cinsel İlişki Sırasında Ağrı

Rahim içi kitleler, cinsel ilişki sırasında ağrı hissine neden olabilir. Miyomlar vajinaya yakın konumlandığında temas sırasında rahatsızlık yaratır. Bu durum cinsel isteksizliğe ve çiftler arasında iletişim sorunlarına yol açabilir. Kadınlar genellikle bu durumu utandıkları için dile getirmez. Ancak ağrılı cinsel ilişki, altında ciddi sağlık sorunları barındırabilir. Bu nedenle bu şikayet mutlaka doktora bildirilmelidir.

Psikolojik Etkiler

  • Anksiyete: Sürekli kanama ve ağrı, kadında gerginlik ve endişeye neden olur. Belirsizlik hissi ruh sağlığını olumsuz etkiler.
  • Stres: Kısırlık ve tekrarlayan şikayetler yaşamın her alanında stres yaratır. İş ve özel hayat dengesi bozulur.
  • Yaşam Kalitesi: Sürekli hastaneye gitme, ilaç kullanma ve ağrı ile yaşama zorlayıcıdır. Kadınlar kendilerini kısıtlanmış hisseder.

Miyom ve Polip Teşhis Yöntemleri

Miyom ve poliplerin erken teşhisi, tedavi sürecinin başarısını doğrudan etkiler. Bu nedenle kadınların düzenli jinekolojik kontrolleri ihmal etmemesi gerekir. İlk adım genellikle fiziksel muayene ve ultrason görüntülemedir.

Jinekolojik Muayene ve Ultrason

Jinekolog, ilk muayenede rahmin büyüklüğünü ve şekil bozukluklarını değerlendirir. Ardından transvajinal ultrason ile rahim içi detaylı görüntülenir. Miyomlar ve polipler ultrasonla genellikle rahatlıkla saptanır. Bu yöntem hızlı, kolay ve ağrısızdır. İlk tarama yöntemi olarak sıklıkla tercih edilir.

Histeroskopi ile Rahim İçi Detaylı İnceleme

Histeroskopi, rahim içinin optik kamera ile doğrudan görüntülenmesini sağlar. Bu yöntem tanı koymada yüksek başarı sunar. Aynı zamanda tedavi de bu işlem sırasında yapılabilir. Histeroskopi sayesinde polip veya küçük miyomlar aynı seansta çıkarılır. Bu yöntemin detaylarına Prof. Dr. Alparslan Baksu’nun [Histeroskopi ile Rahim İçi Detaylı İnceleme](https://alparslanbaksu.com.tr/histeroskopi-ile-rahim-ici-detayli-inceleme/) adlı blog yazısından ulaşabilirsiniz.

Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI)

Ultrason ile yeterli bilgi elde edilemediğinde, doktorlar MRI isteyebilir. MRI, rahim içindeki kitlelerin tam yerini ve büyüklüğünü net şekilde gösterir. Özellikle karmaşık vakalarda kullanılır. Cerrahi planlamada önemli bir rol oynar.

Biyopsi ve Patolojik Değerlendirme

Şüpheli polip veya miyom dokusu, biyopsi ile alınarak patolojiye gönderilir. Bu sayede yapının iyi huylu mu, kötü huylu mu olduğu belirlenir. Özellikle menopoz sonrası görülen kanamalarda bu işlem büyük önem taşır. Erken teşhis, kanser riskine karşı en etkili savunmadır.

Miyom Belirtileri Nelerdir?

Adet Dışı Kanamalar

Miyomlar, regl dönemi dışında anormal kanamalara neden olabilir. Bu kanamalar düzensiz aralıklarla tekrar eder. Kadınlar bu durumu çoğu zaman önemsemez. Ancak sık tekrarlayan kanamalar mutlaka değerlendirilmelidir.

Aşırı Regl Kanamaları

Miyomların en yaygın belirtisi yoğun regl kanamalarıdır. Ped değişim sıklığı artar ve gece taşmalar yaşanabilir. Bu durum kadınların sosyal yaşamını kısıtlar. Aynı zamanda kansızlık gibi sistemik sorunlara yol açar.

Alt Karın Bölgesinde Baskı Hissi

Büyüyen miyomlar, rahim boyutunu artırarak karında şişkinlik oluşturur. Kadınlar kıyafetlerinin dar gelmesinden şikayet eder. Karında sertlik ve doluluk hissi sık yaşanır. Bu baskı hissi otururken ve öne eğilirken artabilir.

Kansızlık (Anemi) ile İlgili Belirtiler

Aşırı kanama nedeniyle kandaki hemoglobin seviyesi düşer. Bu durum baş dönmesi, halsizlik ve çarpıntı ile kendini gösterir. Kansızlık ilerlediğinde günlük yaşam zorlaşır. Kadınlar sabahları yorgun uyanır ve gün içinde tükenmiş hisseder. Demir eksikliği takviyesi tedavide önemli rol oynar. Ancak kalıcı çözüm, miyomun neden olduğu kanamayı durdurmaktan geçer.

Miyom ve Poliplerin Tedavi Yöntemleri

Rahim içi miyomlar ve polipler, kadın sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir. Ancak günümüzde bu oluşumlara karşı etkili tedavi seçenekleri mevcuttur. Tedavi yaklaşımı, hastanın yaşına, semptomların şiddetine, kitlelerin büyüklüğüne ve gebelik planına göre belirlenir. Her hastaya aynı yöntem uygulanmaz. Bu nedenle kişiselleştirilmiş bir tedavi planı hazırlanması gerekir.

İlaçla Tedavi Yaklaşımları

İlaç tedavisi, hafif semptomları olan veya cerrahiye uygun olmayan hastalar için ilk adımdır. Hormon bazlı ilaçlar, özellikle östrojen ve progesteron dengesini düzenlemeyi hedefler. Bu ilaçlar, miyomların küçülmesini ve kanamanın azalmasını sağlar. Aynı zamanda adet döngüsünü düzenleyerek hastaların şikayetlerini hafifletir.

Ancak ilaç tedavisi genellikle geçici bir çözümdür. İlaç kesildiğinde semptomlar geri dönebilir. Ayrıca uzun süreli hormon kullanımı bazı yan etkilere yol açabilir. Bu nedenle ilaç tedavisi, cerrahiye hazırlık veya kısa süreli semptom kontrolü için uygundur. Poliplerde ise ilaçla tedavi genellikle etkisiz kalır. Çünkü polipler mekanik bir kitle olduğu için çıkarılmaları gerekir.

Histeroskopik Tedavi Yöntemi

Histeroskopi, rahim içi görüntüleme ve tedavi amacıyla kullanılan modern bir tekniktir. Bu yöntemde, rahim içine ince bir kamera yerleştirilir. Doktor, rahim içindeki polip veya submukozal miyomu doğrudan görür ve aynı seansta çıkarır. Cerrahi kesi yapılmaz. Hasta genellikle aynı gün taburcu olur.

Histeroskopi, özellikle adet düzensizliği yaşayan ve gebelik planlayan kadınlar için ideal bir çözümdür. Yüksek başarı oranı ve düşük komplikasyon riski sayesinde yaygın şekilde uygulanır. Detaylı bilgi için Prof. Dr. Alparslan Baksu’nun ilgili içeriğine göz atabilirsiniz: Histeroskopi ile Polip ve Miyom Tedavisi.

Laparoskopik Cerrahi ile Miyom Tedavisi

Daha büyük miyomlar veya rahim dışına doğru büyüyen kitleler için laparoskopik cerrahi uygulanır. Bu yöntemde karın bölgesinde küçük kesiler açılır. Kamera ve cerrahi aletler bu kesilerden yerleştirilir. Doktor, miyomları rahim dokusunu koruyarak çıkarır. Ameliyat sonrası iyileşme süresi kısadır. Hastalar genellikle birkaç gün içinde normal hayatlarına dönebilir.

Laparoskopi, geleneksel açık cerrahilere kıyasla daha az ağrı ve kanama riski taşır. Ayrıca iz kalma ihtimali çok daha düşüktür. Gebelik planı olan hastalar için rahmin korunması büyük avantaj sağlar. Bu tedavi yöntemi hakkında ayrıntılı bilgiye şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz: Laparoskopik Cerrahi ile Miyom Tedavisi.

Açık Cerrahi ve Gerektiğinde Rahmin Alınması (Histerektomi)

Bazı hastalarda, miyomların çok büyük olması veya rahim dokusunun tamamen bozulması nedeniyle açık cerrahi gerekebilir. Bu yöntemde karın bölgesine geniş bir kesi yapılır. Miyomlar doğrudan çıkarılır. Eğer hastanın çocuk sahibi olma planı yoksa ve semptomlar ileri düzeydeyse rahim tamamen alınabilir.

Histerektomi, kalıcı çözüm sağlar. Ancak cerrahi sonrası iyileşme süresi daha uzundur. Bu yöntem genellikle 45 yaş üstü, menopoz sonrası dönemde olan veya çoklu büyük miyomu bulunan hastalara uygulanır. Doktor kararı, hastanın yaşam kalitesi ve sağlık geçmişine göre şekillenir.

Hangi Durumlarda Tedavi Gerekir?

Her miyom veya polip tedavi gerektirmez. Ancak bazı durumlar acil müdahale gerektirir. Bu durumları doğru değerlendirmek, hastalığın ilerlemesini önler.

Kitle Büyüklüğü ve Artış Hızı

Kitle çapı 4 cm üzerindeyse veya hızla büyüyorsa tedavi gereklidir. Ani büyüme, nadir de olsa kötü huylu dönüşüm riskini artırır. Ayrıca çevre organlara baskı yaparak şikayetleri artırır.

Semptomların Şiddeti

Ağrılı adetler, aşırı kanamalar, sık idrara çıkma veya kabızlık gibi belirtiler varsa tedavi önerilir. Şikayetler yaşam kalitesini düşürdüğünde müdahale zorunlu hale gelir.

Gebelik Planı Olup Olmaması

Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarda miyomlar ve polipler detaylı incelenmelidir. Özellikle embriyo yerleşimini etkileyen türlerde cerrahi çıkarım tercih edilir.

Yaş ve Menopoz Durumu

Menopoz sonrası dönemde kitlelerin varlığı daha dikkatle değerlendirilir. Bu dönemde östrojen düzeyi azaldığı için kitlelerin küçülmesi beklenir. Ancak büyümeye devam eden yapılar şüpheli kabul edilir.

Miyom ve Poliplerin Gebelik Üzerine Etkileri

Miyom ve polipler, kadın doğurganlığı üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Bu kitleler, gebelik oluşumunu engelleyebilir veya gebelik sürecini riske sokabilir.

Gebeliği Engelleme Riski

Miyomlar, embriyonun tutunacağı endometriyal alanı daraltır. Polipler de sperm geçişine engel olabilir. Tüm bu faktörler doğal yolla gebelik şansını azaltır.

Düşük Riskleri

Rahim içindeki kitleler, embriyonun sağlıklı gelişmesini engeller. Dolaşımı bozarak düşük riskini artırır. Erken müdahale ile bu risk azaltılabilir.

Erken Doğum İhtimali

Gebelik sırasında büyüyen miyomlar rahmin kasılmasını tetikleyebilir. Bu durum erken doğuma yol açabilir. Ayrıca plasentanın yerleşimini de etkileyebilir.

Embriyo Yerleşimini Engelleme

Özellikle submukozal miyomlar, embriyonun tutunacağı alanı tahrip eder. Bu durum tüp bebek başarısını da olumsuz etkiler.

Adet Düzensizliği Nedenleri Arasında Miyom ve Poliplerin Yeri

Adet düzensizliği, pek çok kadının yaşamı boyunca en az bir kez yaşadığı bir sorundur. Bu düzensizliğin pek çok nedeni olabilir. Ancak miyom ve polipler, yapısal nedenler arasında ön sırada yer alır.

Hormonal Dengesizlikler

Östrojen ve progesteron hormonlarının dengesizliği, adet döngüsünü etkiler. Ancak bu durum genellikle fonksiyonel nedenlerle ilgilidir. Miyomlar ise hem hormonal etkiden beslenir hem de fiziki engel oluşturur.

Polikistik Over Sendromu (PCOS)

PCOS, yumurtlamayı engelleyerek düzensiz adet görmeye yol açar. Ancak PCOS’lu kadınlarda aynı zamanda miyom veya polip de bulunabilir. Bu kombinasyon adet bozukluklarını artırır.

Endometriozis

Rahim içi dokusunun dış bölgelerde gelişmesiyle ortaya çıkan bu hastalık da kanama düzensizliğine neden olur. Miyom ve poliplerle karışabilir. Tanı için detaylı görüntüleme gerekir.

Tiroit Sorunları

Tiroit bezinin az ya da fazla çalışması adet düzenini bozar. Ancak rahim içi kitleler ile birlikte varsa bu durum daha da ağırlaşabilir.

Rahim İçi Kitlelerin Bu Nedenler Arasındaki Özgün Etkisi

Miyom ve polipler, hormonal olmayan ama doğrudan fiziksel etki yapan nedenlerdir. Bu nedenle diğer nedenlerden ayrılarak özel şekilde değerlendirilmelidir. Gözle görülür ve çıkarılabilir olmaları nedeniyle tedaviye yanıtları da yüksektir.

Rahim İçi Miyom ve Polip Şikayetleriniz Mi Var?

Adet düzensizliği, ağrı veya gebelikle ilgili sorunlar yaşıyorsanız zaman kaybetmeden uzman desteği alın. Prof. Dr. Alparslan Baksu, yıllara dayanan tecrübesiyle kişiye özel tedavi planları sunmaktadır. Tanı ve tedavi süreçlerinde güvenle yol almanız için web sitesinden randevu alabilir veya doğrudan iletişime geçebilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Rahimdeki miyom regli etkiler mi?

Evet, özellikle rahim boşluğuna yakın yerleşen miyomlar regl süresini uzatır ve kanama miktarını artırır. Ayrıca adet dönemlerini ağrılı hale getirebilir. Bu durum zamanla kansızlığa ve yaşam kalitesinde düşüşe yol açabilir.

Rahimdeki polip adet düzensizliği yapar mı?

Evet, rahim içi polipler adet dışı lekelenmelere, ara kanamalara ve bazen de ağrılı regl dönemlerine neden olabilir. Özellikle hormonlara duyarlı poliplerde bu belirtiler daha sık görülür.

Rahimdeki polip nelere sebep olur?

Polipler adet düzensizliği, kısırlık, ilişki sırasında ağrı ve bazen de tekrarlayan gebelik kayıplarına neden olabilir. Ayrıca nadiren de olsa kansere dönüşme riski taşırlar, bu yüzden mutlaka değerlendirilmelidirler.

Rahimdeki miyom ve polip aynı anda bulunabilir mi?

Evet, bazı kadınlarda hem miyom hem de polip aynı anda görülebilir. Bu durumda semptomlar daha yoğun olabilir. Tedavi planı kitlelerin konumuna, büyüklüğüne ve hastanın şikayetlerine göre belirlenir.

Hangi tedavi yöntemi en az iz bırakır ve hızlı iyileşme sağlar?

Histeroskopik ve laparoskopik cerrahi yöntemler minimal invaziv olduğu için iz bırakmaz ve hızlı iyileşme süreci sunar. Özellikle çocuk sahibi olmayı planlayan kadınlar için bu yöntemler önerilir.

Leave a Reply

Your email address will not be published.