RAHİM (UTERUS) KANSERLERİ
Rahim iç döşemesinden (endometriyum) ve rahim duvarından gelişen (rahim sarkomu) iki tür rahim kanseri vardır.
A. Rahim iç döşemesi (endometriyum) kanseri:
Gelişmiş ülkelerde en sık görülen kadınlık organı kanseridir. Kadınlarda görülen tüm kanserlerin yaklaşık % 6′ sını oluşturur. En sık 55-70 yaşları arasında (menopoz sonrasında) görülmekle birlikte, 35-40 yaşlarında da seyrek olarak görülebilir. Rahim kanserlerinin % 95’ini oluşturur.
Bu rahim kanserinin oluşumunu arttıran risk faktörleri nelerdir?
Başlıca risk faktörlerini doğum yapmamış olmak, geç yaşta menopoza girmek, şişmanlık, şeker hastalığı, meme kanseri nedeniyle tamoksifen adlı ilacı kullanmak, estrojen tedavisini kontrolsuz olarak kullanmak, rahim iç döşemesinde atipik hiperplazi dediğimiz hücresel değişikliklerin görülmesi şeklinde sayabiliriz. Bütün bu faktörler estrojen hormonunun etkisini arttıran durumlardır.
Estrojenin etkisini azaltan doğum kontrol hapları, çok doğum yapmak ve emzirmek ve sigara içilmesi ise bu kanser riskini azaltan faktörlerdir.
Başlıca bulguları nelerdir?
En önemli ve erken bulgusu normal dışı kanamadır. En sık menopoz sonrası kanama şeklinde görülür. Menopoz öncesi yaşlardaki normal dışı kanamalar da ciddiyetle incelenmelidir. Bazen kanlı akıntı şeklinde bir yakınma da olabilir. Eğer bir kadın menopoz sonrası kanama veya adet dışı kanama yakınması olur-olmaz hekime başvurursa endometriyum kanserini erken yakalama şansımız çok yüksektir. Hastalığın ileri evrelerinde sürekli kanama ve alt karın ağrısı görülür. Erken teşhis için risk faktörlerine sahip kadınların en geç yılda 1 kez mutlaka kadın haslıkları uzmanı tarafından muayene edilmeleri gerekmektedir. Bu sayede ultrasonografi ile rahim iç zarının kalınlığı ve düzenli olup olmadığı değerlendirilir.
Teşhis nasıl konulur?
Risk faktörleri olan kişilerin özellikle yakın takibi gerekir. Menopoz sonrası ve 35 yaşından sonra adet dışı kanaması olan kadınlarda rahim içerisinden doku örneği alarak patolojiye gönderilmesi altın kuraldır. Bu ya basit plastik enjektör (Pipelle) veya metal küretle yapılır. Pipelle yapılan örneklemede hiçbir anesteziye gerek yoktur.
Ayrıca kontrol ultrasonografik muayene sırasında rahim iç zarı aşırı kalın ve düzensiz görünümde bulunursa yine örnekleme yapılmalıdır.
Kadınlarda rahim ağzı kanseri taraması için yapılan smir testinin endometriyum kanser teşhisinde pek yeri yoktur. Fakat menopoz sonrası kadınların smir (Pap smear) testinde rahim içi hücreleri görülürse, bu durumda biyopsi yapılmalıdır.
Rahim içi kanserinin erken evrelerinde, histeroskopi ile direkt olarak tümör görülüp, biyopsi yapılabilir.
Biyopsi ile teşhis konulduktan sonra hastalığın yaygınlığını belirlemek için ileri radyolojik incelemeler ( tomografi veya MRI ) yapılır.
Tedavisi nasıldır?
Hastalığın ana tedavi yöntemi ameliyattır. Ameliyatla hem kanserli yapılar çıkartılır, hem de hastalığın yaygınlığı (evresi) belirlenir. Hastalığın evresine göre ameliyat tedavisi sonrası ışın tedavisi (radyoterapi), hormon tedavisi veya ilaç tedavisi (kemoterapi) verilebilir. Erken evrede yakalanan hastaların tedavi sonrası yaşama şansı çok yüksektir.
B. Rahim Sarkomu:
Rahim kanserlerinin % 5 kadarını oluşturur. Çoğunlukla menopoz sonrası kadınlarda görülür. Kanama rahim iç döşeme kanseri (endometriyum) kadar erken ve sık görülmeyebilir. Bu nedenle erken teşhis her zaman mümkün değildir. Erken teşhis konulamayan hastaların uzun yaşama şansları da fazla değildir. Muayenede rahim genellikle büyümüş olarak bulunur. Rahim ağzından sarkan bir kitle gözlenebilir. Şüpheli durumlarda biyopsi yapılıp, patolojiye gönderilmelidir. Teşhis konulduktan sonra, öncelikli tedavi ameliyattır. İlave olarak ışın tedavisi (radyoretapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) uygulanır.
Leave a Reply